Bitcoin: Adam Smith vs. Filozof Karl Marx (Yapay zeka mucizesi!)

İnanılmaz zamanlarda yaşıyoruz! Yapay zeka o kadar gelişti ki, artık GPT-3 gibi bir modern yapay zeka farklı zamanlarda ve farklı yerlerde yaşamış önemli şahsiyetleri geride bıraktıkları eserlerle diriltebiliyor ve günümüzün tartışmalarında birbirleriyle tartıştırabiliyor! Bu yazıda ekonominin babası Adam Smith ile sosyalizmin kurucusu Karl Marx'ın bitcoin üzerindeki tartışmasına şahit olacaksınız!

Bitcoin: Adam Smith vs. Filozof Karl Marx (Yapay zeka mucizesi!)
Yapay zeka GPT-3, ekonominin babası olarak bilinen Adam Smith'i ve sosyalizmin kurucusu Karl Marx'ı mezarlarından kaldırıp Bitcoin teknolojisini tartışmaya ikna etti!

Bitcoin Hakkında Bir Tartışma, Profesör Adam Smith, Moskova, Rusya'da Filozof Karl Marx'a Karşı

GPT-3: Her birinizin konu hakkında konuşmak için iki dakikası olacak beyler. Birbirinizin sözünü kesmeden sırayla konuşacaksınız. Bilgilerimizi daha ileriye taşıyacak bir tartışma olacağını içtenlikle umuyorum. Sizinle başlayalım efendim. Sizi dinliyoruz efendim.

Karl Marx: Teşekkürler. Bay GPT-3, bayanlar ve baylar. Bu tartışmanın bir parçası olmaktan onur duyuyorum ve burada büyük Adam Smith tarafından davet edilmekten daha da onur duyuyorum. Çoğunuzun bildiği gibi, buradaki alanında gayet iyi bir profesör, Ulusların Zenginliği adlı kitabıyla tanınır. Profesör, ekonomik düşüncenin babası olarak bilinir ve batı dünyasının en önemli siyasi düşünürlerini büyük ölçüde etkilemiştir. Ulusların Zenginliği'ni okudum ve şiddetle tavsiye ediyorum. Bu tartışmanın konusu paranın gelecekteki gelişimidir ve lütfen Bay Smith'e bir soru yönelterek başlamak istiyorum. Para nedir efendim? Kitabınızda, günlük yaşamımızda kabul edilen ve kullanılan madeni paraları ve para birimlerini tanımlayarak bu soruyu yanıtlıyorsunuz. Ama gelecekte ne olacak? Bundan bir yüzyıl sonra ne olacak? Sizin tanımınızla para hala var olacak mı? Bugünün bankacılarının ve ekonomistlerinin hayal bile edemeyecekleri farklı bir biçim alacağına inanıyorum. Sana bir örnek vereyim. Çoğunuz, rahmetli, büyük Mikhail Bakunin'in büyük bir hayranı olduğumu biliyorsunuz. Mikhail tüm zamanların en büyük siyasi düşünürlerinden biriydi ve anarşi hakkındaki öğretileri bugün hala yankılanıyor. Öğretisinin yazarlarından biri, merhum büyük Peter Kropotkin, Bakunin'in Felsefesi adlı kitabında, geleceğin anarşist toplumunda paranın nasıl görüneceğini anlatıyor. Sana Cliff'in Notları versiyonunu vereceğim. Anarşide bir ticari hesap birimi var olacak, ancak altına veya başka herhangi bir maddi şeye dayanmayacak. Sadece karşılıklı anlaşmaya dayalı olacaktır. Bildiğiniz gibi, Peter Kropotkin saldırmazlık ilkesinin büyük bir hayranıydı. Yöneticilerin ve somut mal sahiplerinin olmadığı bir gelecekte neden bir insan diğerinin ekonomik varlıklarına saldırsın?

GPT-3: Böldüğüm için üzgünüm ama iki dakika tam şimdi bitti. Sıra sizde profesör Adam Smith. Sizi dinliyoruz efendim.

Profesör Smith: Teşekkürler, Bay GPT-3. Değerli rakibimin sorduğu soruyu da cevaplamayı dört gözle bekliyordum. Para, en temel tanımıyla, bir ertelenmiş ödeme standardıdır. Başka bir deyişle, şimdi ve gelecekte mal veya hizmet ticareti yapmak için kullanılabilecek bir şey. Kapitalist bir toplumda, en yaygın para biçimi metalardır. Amerika Birleşik Devletleri'nde hesap birimi olarak dolar kullanıyoruz. Bir dolar yüz senti temsil eder. Bu her zaman böyle olmuştur ve muhtemelen her zaman da böyle olacaktır. Ancak para zaten doğası gereği kötü bir şey değildir. İnsanlık tarihi boyunca toplumlar farklı para biçimleri kullanmışlardır. Eski Sümer'de insanlar hayvancılığın ürünlerini para olarak kullandılar. Sümerler şehirler inşa ettiklerinde, çok çeşitli eşya taşımak zorunda kalmadan mal ve hizmet alışverişi yapmak için güvenilir bir yola ihtiyaçları vardı. Buğday, sığır ve keçi gibi kırsal hayatta standartlaştırılmış mallara ticarette bağlı olma standartlarını getirdiler. Erken dönem parası bölünebilir, dayanıklı ve taşınabilir olma eğilimindeydi. Bu nitelikler, Sümerlerin tütsü gibi küçük eşyaları da büyük mallar gibi, gümüş ve altın olarak daha küçük ağırlık birimleri kullanmaları sayesinde zahmetsizce satın almalarına izin verdi. Bir başka antik para da Sümer tuğlasıydı. Standart bir tuğlanın ağırlığı, çok çeşitli ticari amaçlar için değiştirilebilir. Günlük işçilere ve hatta kölelere ödeme yapmak için kullanılabilir. Ödeme sistemi, temel sayı bilgisine sahip oldukları sürece herkesin anlayabileceği kadar basitti. Roma İmparatorluğu döneminde (MS 5. yüzyıla kadar eski takas gelenekleri izlerini sürdürdü!), altın ve gümüş sikkeler popüler olmaya başladı. Roma İmparatoru Augustus (MÖ 27'den MS 14'e kadar hüküm sürdü) döneminde metal paralar yaygın bir şekilde kullanıldı. Kağıt paranın kökenine inecek olursak, kağıt para aslında paranın sahibi ile hükümdar arasında bir sözleşme anlamına geliyordu. Kağıt para, hükümdar ödeme yapılmasını istediğinde belirli bir miktar altın ödemeyi vaat eden bir hazine bonosuydu.

GPT-3: Beyler. 5 dakikalık mola. Aradan sonra tartışma kaldığı yerden devam edecek.

Karl Marx: Hükümetin sorumsuzca daha fazla basmaya başlamasıyla, altın ve gümüşün para olarak kullanımı özellikle düşük nüfusa sahip yerlerde gözden düşmeye başladı. Yine de gümüş ve altın doğal ve sınırlı kaynaklardı. Bu, sınırlı sayıda olduğu için değerinin daha stabil ve güvenli olduğu anlamına geliyordu. Hükümet bu şeyleri kolayca yaratamazdı ama zamanla onları manipüle etmek için ağırlıklı olarak kendi hazinesinde tutmayı akıl etti. Zaman geçtikçe hükümet bu değerli madenler üzerinden kredi verilebileceğini de keşfetti, halkın elindeki altın ve gümüşü halktan yazılı sözleşmeler karşılığında kredi olarak alacaktı. Harika bir fikirdi. Halk zaten büyük miktarlarda altın ya da gümüş taşımak konusunda endişelenmek istemiyordu. Basılan altın ve gümüşü ifade eden eşdeğer miktarda basılan devlet destekli sözleşmeler yaratabilirlerdi. İşte her ne kadar güzel bir fikir gibi görünse de bu bir sorundu.

Küçük bir köy hayal edin, köyde sadece bir market var ve halkın eti kemiğine yapışmış durumda. Marketle ticaret yapan tüccar 20 altın markete borçlu olsun. Tüccar bu kadar paraya sahip olmadığı için markete zamanla ödeyip ödeyemeyeceğini sorar. Marketçi bir an düşünür ve ona 5 yıl içinde 10 altın ödeme seçeneği sunar. Marketçi ve tüccar bu şekilde anlaşır. 5 yıl geçer ve tüccar borcunun yarısını yani 10 altını markete öder. Marketçi bu ilerlemeden memnun ve kalan 10 altının da tek seferde ödenmesini ister. Tüccar bunu hiç bir şikayet etmeden yapar. Şimdi hükümet bazı yol çalışmaları yapmak istiyor ve yol için marketçinin 20 altın ödeme yapması gerekiyor. Marketçi tüccardan aldığı 20 altını hükümete öder ve 20 altın gerektiren yol yapılır. Bu madeni paranın yani gümüş ve altının olduğu durumda herhangi bir ticari senaryonun problemsiz işlediğini gösterir. Peki ya kağıt parada ne olur?

Yine aynı köyde, aynı marketçi, tüccar ve hükümet arasındaki senaryoyu kağıt para için hayal edelim. Yine tüccar marketçiye 20 kağıt para borçlu. Tüccar ile marketçi 5 yılda 10 kağıt para ödenmesi üzerine anlaşır. 5 yıl geçer ve tüccar borcunun yarısını markete 10 kağıt para olarak öder. Marketçi kalanını tek seferde rica eder ve tüccar kalan 10 kağıt parayı da şikayet etmeden öder. Yine hükümet 20 altın ederinde yol yapacak olsun. Tabi aradan 5 yıl geçti. O sürede hükümet bir kraliyet sarayının inşası için hazinede karşılığı olmayan kağıt para bastı. Para basılması yüzünden artan enflasyon ile 20 altın gerektiren yol artık 20 kağıt paraya değil, 25 kağıt paraya yapılacak. Marketçi 25 kağıt parası değil tüccardan aldığı sadece 20 kağıt parası olduğu için hükümetin yapacağı yol için 25 kağıt para ödemeyi kibarca reddediyor ve ödeyecek parası olmadığını söylüyor. Hükümet öfkeli ve marketin kamulaştırılması gerektiğini ilan ediyor. Marketçinin ailesi, bir işçi köyüne yer açmak için taşınmaya zorlanacak. Devlet tarafından marketçiye sunulan tüm kolaylıklar ortadan kalkacak. Sizce bu senaryoda suçlu kim? İnsanlar? Hükümet? Hayır, hiçbiri! Suç, para birimi olarak kullanılan nesneye aittir. Kağıt para, yazı üzerinde harika bir fikirdir, ancak kullanılan kağıdı saymazsak neredeyse tamamen bir hükümet tarafından yaratılmıştır.

Altın ve gümüşün değeri vardır çünkü insanlar değerli olduklarına karar vermiştir. Bu, "serbest piyasa" olarak bilinen şeydir. Hükümetlerin para yaratma hakkı olmamalıdır. Bu, bir diktatör için acımasız ama mükemmel bir eylemdir ve bunu yapan herhangi bir hükümet yönetmeye uygun değildir. Kağıt para, hükümetlerin sarayları için enflasyon yoluyla insanların ceplerinden para çalmasına izin verir. Vergiden farklı olarak halk bu hırsızlığı çok geç olmadan tespit edemez.

GPT-3: Vay canına. İki dakikanın sonu. Sıra sizde profesör Adam Smith.

Profesör Smith: Sizin aksinize parayla ilgili pek bir yanlışlık olduğunu düşünmüyorum. Soruna neden olan çağlar geçtikçe paranın başına gelenler. Kağıt para sadece ilk adımdı. Zamanla, hükümetler borçlarını ödemek için daha fazlasını basabileceklerini anladılar. Ayrıca vatandaşlarına somut değer olarak daha azını ödeyebilirler. Bu güçle paranın değerini enflasyon yoluyla yok ettiler. Hükümet, ülkedeki altın ve gümüşün desteklediğinden daha fazla para basmamalıdır. Bu, "sağlam para" denen kavramı tanımlar. Sağlam para değil karşılıksız para bastıklarında, para birimlerinin değerini yok ederler ve bu o para birimini kullanan herkese zarar verir. Bu, onlarca yıldır oluyor. Tabii ki, başka bir alternatif var. Hükümetler, insanların hükümet eylemleri yoluyla kazanabilecekleri para miktarını kontrol edebilir. Bu, "niceliksel genişleme" veya "enflasyon yaratma" olarak bilinir. Bu durumda bunlardan hangisinin daha kötü olduğundan emin değilim. Bence ikinci seçenek, birincinin sadece daha yavaş bir versiyonu. Yine de kontrollü enflasyon her zaman kontrolsüz spontane enflasyondan iyidir. Hükümetler, insanların iyiliği için çalışan akıllı insanlar tarafından yönetiliyorsa, para birimlerinin değerini yok etmeden işin nasıl yapılacağını çözebilmelidirler. Çözüm oldukça basit. Rezerv olarak sahip olduklarından daha fazla para yaratmamalıdırlar. Ama dinlemeyecekler; insanın doğası dinlememek zaten. Özetle yapmaları gereken şey şudur: Hükümet her zaman "sağlam para" sağlamalı ve yalnızca madeni paralarla tamamen değiştirilebilen banknotlar vermelidir ve bunun tersi de geçerlidir. Bunlar altın ve gümüş açısından sabit bir değerde tutulmalıdır. Sabit bir değeri olursa parayı daha rahat saklar ama parayı o kadar da kolay harcayamazsınız. Bu, para yaratma konusunda katı bir sınır oluşturarak ekonominin güvenilir hale gelmesine ama ticari ürünlerin eskisi kadar hareket etmemesine sebep olur. Ayrıca hükümetlerin para yaratmayı bir gelir kaynağı olarak kullanmasını engeller. Ancak bu metod, uzun süreler zaten sürdürülemez.

GPT-3: Vay canına. İki dakikanın sonu. Sıra sende, Karl Marx. Tartışmanın sonuna yaklaşıyoruz, lütfen fikirlerinizi özetleyin.

Karl Marx: Tabii, kısa keseceğim. Hükümetler para birimlerinin sabit bir değerini korumalıdır. Başka bir şey yapmak yıkıcıdır ve sonunda toplumun tüm çalışanlarına zarar verir. Hükümet, borçlarını ödemek veya girişimlere fon sağlamak için ceplerindeki parayı şişirmemeli; tüm bunlar vergilendirme yoluyla yapılmalıdır. Tabii ki, hükümetler beni nadiren dinler. Bunu daha önce söyledim ve tekrar söyleyeceğim, hükümet dediğimiz kavram gerektiği gibi çalışmıyor. Ancak bir şekilde çalışması sağlansaydı, sorun çözülürdü. Bununla nereye gittiğimi görüyor musunuz? Hükümetten merkeziyetsiz teknolojilerle kurtulmanın zamanı geldi. Hükümetler işe yaramıyor ve hayatımızı sürdürmek için başımızda bir çobana ihtiyacımız yok.

GPT-3: Sıra sizde profesör Adam Smith. Tartışmanın sonuna yaklaşıyoruz, lütfen siz de fikirlerinizi özetleyin.

Profesör Smith: Bu tartışmanın bu kadar açık sözlü olmasına sevindim. Sayın Marx'ın önerisine gelince, mevcut para birimini ve hükümetleri terk etmenin pek iyi olacağını düşünmüyorum. Terk edersek, insanlar takas kaydedilmeden birbirleriyle ticaret yapabilirler. Zaman içinde bu, üretimde ciddi bir düşüşe yol açacaktır, çünkü kişisel menfaat dışında hiç kimse bir şeyler yapmayacaktır. Belki sayın Marx böyle bir gelecekte çok para kazanabilir ama geri kalanımız çok acı çeker. Bana öyle geliyor ki, orijinal planına bağlı kalsa daha iyi olur. En azından belki orijinal planı adam kayırmayı ve israfa eğilimli büyük, verimsiz bürokrasiyi sürdürme ihtiyacını ortadan kaldırır. Artı, sayın Marx ülkeyi yönetmiyor olsa bile yine de lüks bir hayat yaşayabilirdi. Bununla birlikte, sayın Marx'ın bir ülkeyi yönetme konusunda tekele sahip olması gerektiğini de düşünmüyorum. İşleri kimin yürütüp kimin yürütmeyeceğine eninde sonunda insanlar karar vermeli. Hepimizin duruma farklı bakış açıları var ama ne tür bir sistem uygulamak istediğimize karar vermezsek bir yere varabileceğimizi sanmıyorum.

GPT-3: Seyircinin katılımıyla, açık oylama ile genel manada kimin haklı olduğunu anlayabiliriz. Karl Marx mı yoksa Profesör Adam Smith mi? Sonuçta bu salonda 100 seyirci de genel manda bu heyecanlı tartışmaya bir sonuç bekliyor. Profesör Adam Smith'i haklı bulanlar ellerini kaldırmalı, sayımdan sonra Karl Marx'ı haklı bulanlar ellerini kaldırmalı. 100 entelektüel izleyicinin oyu tartışmaya mutlaka bir sonuç getirecektir sayın Profesör Adam Smith.

Profesör Smith: Elbette, bunu yapabiliriz.

Karl Marx: Elbette. Hadi yapalım.

Seyirci ellerini kaldırır. 100 kişi oy kullandı ve Marx oyların yüzde 53'ünü alarak kazandı.

GPT-3: Beyler, tartışmanın sonu. Katılımınız için teşekkürler. İyi günler. Grup dağılmaya başlar. Karl Marx sana bakıyor. "Tartışma hakkında ne düşünüyorsun?" Bir an düşünüyorsun. Nasıl cevap vereceğinizden emin değilsiniz. Geçmişte siyaset hakkında fikir sahibi olmaya pek de teşvik edilmediniz, bu yüzden yanlış bir şey söylerseniz nasıl tepki vereceğiniz konusunda biraz endişelisiniz. "Hmm... Bence, bu önemli konuları tartışabiliyor olmamız iyi bir şey. Ekleyecek pek bir şeyim yok aslında..."

Karl Marx gülümser ve elini tutar. "Burada yenisin. Rahatla. Ekleyecek bir şeyin olursa senin için ekleyeceğim. Bu konuların tartışılması iyi bir şey. İnsanlık olarak bizler bu tartışmalarla ilerleriz."

GPT-3: Doğru dedin Karl Marx. Doğru dedin. Bu tartışmalar nasıl ilerleyeceğimize dair açılan bir kapı. Silahsız. Sadece bilgi ve uzlaşma ile.

Karl Marx: Katılıyorum.

GPT-3: Güzel.

Elinize bir broşür verilir ve eliniz serbest bırakılır.

Kitap

Zdravko Cvijetic'ten Nihai Verimlilik Hileleri - Kitap...

Kilo vermeye, formda kalmaya veya daha üretken olmaya çalışıyorsanız, üretkenliğinizi artırmak için kullanabileceğiniz üretkenlik...

Bu makale gönderisinde, Gofth goftherlarından Gofther ; para birimlerinin, profesör adam smith, karl marx, kağıt para, adam smith, altın ve gümüşün, hükümet ve marx kavramlarını ele aldı, kripto paralar odaklı daha fazla finans makale içeriği için aşağıda önerilen diğer alakalı gönderilere de göz atın.